Labirent

Daha kötüsü de, memura tanınan, mesai saati olsa bile doktora gitme hakkını kötüye kullanmamdı. Gerçi şu da var ki o gün işim yoktu, (ne zaman vardı ki?) her zamanki gibi, rehberlik servisinden çok, hapishane hücresine benzeyen, tavana yakın iki karış penceresi olan odamda yalnızdım. Sabahtan beri gelen giden olmamıştı. Bütün gün danışan beklediğim, duvarlara bakarak oturduğum, aybaşı gelince de bankamatik memurları gibi maaş çekmeye gittiğim çok olur. Öğrenciler, deli doktoru olduğum söylentisi yüzünden mümkün olduğunca rehberlik servisine uğramaz. Öğretmenler de sıkça deli damgası yemekten korkan haylazları, rehberlik servisine göndermekle tehdit ettiğinden, adının deliye çıkacağından korkanların sayısında artış oldu dersem yanlış bir şey söylemiş olmam.

"1142516155"
Labirent

Daha kötüsü de, memura tanınan, mesai saati olsa bile doktora gitme hakkını kötüye kullanmamdı. Gerçi şu da var ki o gün işim yoktu, (ne zaman vardı ki?) her zamanki gibi, rehberlik servisinden çok, hapishane hücresine benzeyen, tavana yakın iki karış penceresi olan odamda yalnızdım. Sabahtan beri gelen giden olmamıştı. Bütün gün danışan beklediğim, duvarlara bakarak oturduğum, aybaşı gelince de bankamatik memurları gibi maaş çekmeye gittiğim çok olur. Öğrenciler, deli doktoru olduğum söylentisi yüzünden mümkün olduğunca rehberlik servisine uğramaz. Öğretmenler de sıkça deli damgası yemekten korkan haylazları, rehberlik servisine göndermekle tehdit ettiğinden, adının deliye çıkacağından korkanların sayısında artış oldu dersem yanlış bir şey söylemiş olmam.

5.0 In Stock
Labirent

Labirent

by Yusuf Solmaz
Labirent

Labirent

by Yusuf Solmaz

eBook

$5.00 

Available on Compatible NOOK devices, the free NOOK App and in My Digital Library.
WANT A NOOK?  Explore Now

Related collections and offers

LEND ME® See Details

Overview

Daha kötüsü de, memura tanınan, mesai saati olsa bile doktora gitme hakkını kötüye kullanmamdı. Gerçi şu da var ki o gün işim yoktu, (ne zaman vardı ki?) her zamanki gibi, rehberlik servisinden çok, hapishane hücresine benzeyen, tavana yakın iki karış penceresi olan odamda yalnızdım. Sabahtan beri gelen giden olmamıştı. Bütün gün danışan beklediğim, duvarlara bakarak oturduğum, aybaşı gelince de bankamatik memurları gibi maaş çekmeye gittiğim çok olur. Öğrenciler, deli doktoru olduğum söylentisi yüzünden mümkün olduğunca rehberlik servisine uğramaz. Öğretmenler de sıkça deli damgası yemekten korkan haylazları, rehberlik servisine göndermekle tehdit ettiğinden, adının deliye çıkacağından korkanların sayısında artış oldu dersem yanlış bir şey söylemiş olmam.


Product Details

BN ID: 2940165947810
Publisher: Yusuf Solmaz
Publication date: 10/08/2022
Sold by: Smashwords
Format: eBook
File size: 592 KB
Language: Turkish

About the Author

Yusuf Solmaz, (Bir dönem Cevat Balıkçıoğlu, Halikarnas Yolcusu takma adlarını da kullanmıştır.) 1963 yılında Türkiye'de doğdu. İlkokul ve liseyi küçük bir yerleşim yerinde tamamladı. Üniversite eğitimine Ankara'da Eğitim Bilimleri Fakültesi'nde başladı. Fakültenin Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü'nden mezun oldu. Ülkenin değişik yerlerinde okul psikolojik danışmanı olarak görev yaptı. İlkokul, ortaokul, lise, anaokulu, rehberlik araştırma merkezi gibi kurumlarda, otuz yıla yakın okul psikoloğu olarak çalıştı.
Askerliğini, öğretmensizlik nedeniyle açılamayan bir okulda, adı terörle anılan, çok sayıda öğretmenin ve sivilin terör kurbanı olduğu bir bölgede, asker öğretmen olarak yaptı. Küçük bir mezrada, birleştirilmiş bir sınıfta Türkçe bilmeyen öğrencilere, bir yıl kadar, okuma yazma eğitimi verdi.
Bir grup arkadaşıyla, öğretmenlerin mesleki sorunlarını ele alan, demokratik ve laik eğitimi savunan bir derginin çıkarılmasında, basılmasında, dağıtılmasında, yaşatılmasında gönüllü olarak görev aldı. Yeni kurulan eğitim sendikasına kaydını yaptırdığında, öğretmenlerin sendikalara üye olması yasaktı. Darbeci generaller, eğitimcilerin, akademisyenlerin, memurların sendika üyesi olmasını istemiyordu. Yusuf Solmaz, buna benzer anti demokratik yasalara karşı çıktı. Meslek hayatı boyunca darba hukukunu değiştirmeyen, bu hukuk üzerinden ülke yöneten iktidarları protesto eden eylemlere katıldı.
Kimi dergi ve gazetelerde yayımlanan yazılarından dolayı adı defalarca soruşturmalara konu oldu. Birçok kez düşüncelerinden, mesleki çalışmalarından ve sendikal faaliyetlerinden, katıldığı eylemlerden dolayı kurum amirleri tarafından disiplin cezası ile cezalandırıldı. İş hayatının önemli bir kısmı bu cezaları iptal ettirmeye çalışmakla geçti. Görev yaptığı okulların çoğunda yöneticilerin sistematik yıldırma girişimlerine maruz kaldı.
Yüksek lisans yapmaya hak kazanınca tekrar Ankara'ya döndü. Mastır çalışmalarını, üniversitenin Güzel Sanatlar Eğitimi alanında sürdürdü. Farklı üniversitelerden sanat eğitimi, sanat eleştirisi, sanat psikolojisi, sanat tarihi, sanat ve yaratıcılık, sanat ve insan, sanat ve varoluş psikolojisi üzerine dersler aldı.
Eşcinsel eğilimleri olduğu ileri sürülen ünlü yazar Sait Faik'in hayatını tez konusu olarak inceledi. Bu çalışma, tez danışmanının eşcinselik konusuna itirazı nedeniyle tamamlamadı. Fakülde tarafından kabul edilmeyen tez, daha sonra bir yayınevi tarafından kitap olarak basıldı.
Yusuf Solmaz, askerlik görevini tamamladıktan sonra mastırını bitirmek için tekrar üniversiteye döndü. Bu kez, tez konusu olarak, bir edebiyat eseri üzerinden karakter çözümlemesi yaptı; Orhan Pamuk'un Cevdet Bey ve Oğulları romanını psikolojik açıdan inceledi. Roman yazarına gönderme yaparak, romana konu olan olayları ve bu olayların karakterler üzerindeki psikolojik etkilerini ele aldı. Söz konusu tez, bir süre sonra kitap haline getirildi.
Yusuf Solmaz, halen bir lisede psikolojik danışman olarak görevine devam etmektedir. Evli ve iki çocuk babasıdır.

From the B&N Reads Blog

Customer Reviews