"Fantastik romanc¿l¿¿¿n sihirbaz¿, güzel dostum Nazl¿ Eray Bir Gece Yolculu¿u'nun Önsöz'ünde, bu kitapla ona 25 y¿l¿n¿ geri verdi¿imi de yazm¿¿. Ne mutlu bana!
Di¿er taraftan zihnimin kanatlar¿n¿ aç¿p, Nazl¿'y¿ ve benimle payla¿may¿ kabul etti¿i kahraman¿ Melek Hasan'¿ da pe¿ime tak¿p yapt¿¿¿m bu serüven bana binlerce y¿l¿m¿ geri verdi. Evet, yanl¿¿ okumad¿n¿z, binlerce y¿l¿m¿... Zira, kendileri için ba¿l¿ ba¿¿na bir kitap yazd¿¿¿m 'zihnimin kanatlar¿', bedenimi sonsuz bir uyumla sar¿p 'dü¿lerimin gerçekleri'ni yakalamam için s¿n¿rs¿z zaman ve mekânlarda uçurur beni. Onlar sayesinde 'gerçek' diye bildiklerimizin zorlu¿u ve k¿r¿c¿l¿¿¿ hayâl gücümü öldürmez, aksine beni bulu¿turduklar¿ 'hakikat ötesi' dünyalar sayesinde zorluklar¿n, hüzünlerin, ac¿lar¿n üzerinde kalmay¿ ba¿ar¿r¿m... ve bu binlerce y¿la yay¿l¿r. Genellikle bu dünyalardan geri döner ve öyle yazar¿m kitaplar¿m¿. Ama Bir Gece Yolculu¿u'nu dönmeden, ya¿arken yazd¿m.
Bebek tepelerinden ba¿layan, gerçekle kar¿¿an mistik, fantastik yolculukta kâh türküler, kâh a¿¿tlar, kâh aryalar e¿li¿inde, Çanakkale ¿ehitli¿i'nin üzerinden süzülüp Herculaneum'a, Nil Nehri'ne, Abu Simbel'e kadar uçtuk hep beraber. ¿mparator Hadrian'¿n pe¿inde, kimlerle kar¿¿la¿mad¿k ki yolda; ya¿ayanlar, ölmü¿ler, hiç var olmam¿¿lar, benim için var olanlar... ¿imdi bu sayfalar¿ çevirmeye ba¿larsan¿z sizler de kat¿lacaks¿n¿z bu gizemli yolculu¿a.
Haydi! Gelin, siz de tak¿l¿n zihnimin kanatlar¿na, beraber dalal¿m
Bir Gece Yolculu¿u'na!"
