İman, benlik ve dua konularına farklı bir açıdan bakmak isteyen kıymetli kardeşlerimle mülahaza ve müzakereleri acizane paylaşmak arzu ettim. Yazıp yazmamakta çok tereddütlerim ve korkularım oldu. Ene, koca insanlık aleminin beşte dördünü, yüzde sekseninin dalalet ve cehalet vadilerinde zîr u zeber ettiği gibi Kâbe’deki hacıyı, tekkedeki şeyhi, ibadetteki âbidi, medresedeki hocayı da farkına vardırmadan yutmuş dehşetli ve hikmetli bir imtihan vesilesidir. Meselelere getirmeye çalıştığım açıklama ve ifadeler çok büyük bir oranda Alim zatlar, Risale-i Nur ve Hazreti Bediüzzaman kaynaklıdır.
Konular neredeyse benim gibi sıradan insanların seviyesine kadar indirilmiştir. Ben de bu kolaylık içerisinde bu meselelerden Rabbimizin nasip ettiklerini (arzu edenler de isterlerse istifade edebilirler) mülahazaları ile yazmaya başladım. Kendimce Rabbime yalvararak yazılacakların başını, ortasını, sonunu, neticelerini, her türlü benlik, makam, mansıp, maddi-manevi menfaat duygularından koruyarak ancak ve yalnız Rıza-yı İlahiyi yegâne gaye yapmasını diledim. Samimi ve yapıcı, taassup ve inhisarcı duygulardan uzak tavsiye ve öğretileri baş göz üstünde bin teşekkürle kabul ederim. Hatalar kusurlar, yanlışlar nefsime ait cehaletlerdendir. Bütün hayırlar güzellikler faydalı bilgiler Rabbimin lütfu inayeti ihsanıdır. Kitabın hazırlanması, yazılması, tashih ve basımında emekleri geçenlere ayrı ayrı teşekkürlerimi arz eder, Rabbimizin rıza ve rıdvanına nail olmalarını dilerim.